Bdt Ve Yeme Bozukluğu Arasındaki Bağlantı Nedir?


Bilişsel davranışçı terapi veya BDT, yeme bozukluğu olan yetişkinler için kanıta dayalı lider tedavi yöntemidir ve aynı zamanda daha genç hastalarla kullanım için uyarlanmıştır. Bir kişinin düşüncelerinin, duygularının ve davranışlarının birbirine bağlı olduğu ve yeni, sağlıklı düşünce ve eylemleri desteklemek için yeniden yapılandırılabileceği teorisine dayanır. BDT ile bu problem düzeltildiğinde bireysel ve grup terapileri için temel sağlanır.

 Yeme Bozukluğuna Verilen Örnekler

 Bilişsel davranışsal model, hem düşüncelerin hem de eylemlerin yeme bozukluğunu sürdürmede oynayabileceği önemli rolü vurgulamaktadır. Bakım faktörlerine örneklere kilo ve şeklin aşırı değerlendirilmesi, olumsuz beden imgesi, öz değerlerle ilgili temel inançlar, olumsuz öz değerlendirme, mükemmeliyetçilik verilebilir. Davranışsal faktörler arasında ise diyet kısıtlama, fazla yeme, kusma yoluyla mide temizleme davranışları, kendine zarar verme, vücut kontrolü ve vücuttan kaçınma dahil kilo kontrolü davranışları örnek olarak verilebilir.

 Yeme Bozukluğu Olan Kişiler

 Yeme bozukluğu olan kişiler sıklıkla kendileri ve vücutları hakkında olumsuz ya da çarpık bir görüşe sahiptir. Bu son derece kritik düşünceler, kilo kontrolü davranışlarını tetikleyen ve olumsuz bir öz değerlendirme sürecini tetikleyen utanç, endişe veya iğrenme duygularına neden olabilir. Bir terapist tarafından yönlendirilen BDT hangi özel faktörlerin bozukluklarını koruduğunu incelemesine ve BDT'nin çeşitli aşamalarında ele alınacak kişisel hedefler belirlemesine yardımcı olur.

 Bilişsel Davranış Terapisinin Aşamaları

 BDT, hastanın kendisini ve yeme bozukluklarını iyice anlamalarına yardımcı olan eğitim ve beceri eğitimlerini vurgulayarak iyileştirme sağlayabilir. BDT farklı terapi yöntemleriyle hastaya uygulanabilir.

 Davranış aşamasında hasta ve terapist, yemeyi stabilize etmek ve semptomları ortadan kaldırmak için bir plan oluşturmak için birlikte çalışır. Duygular, tedavinin bu aşamasında sıklıkla yoğunlaştığı için, bu duyguları yönetmek için araçlar geliştirilir ve işin önemli bir parçası haline gelir. BDT, oturum içi etkinliklerin yanı sıra ev ödevi de içerir, böylece yeni davranışlar uygulanabilir.

 Bilişsel aşamada tedavi ilerledikçe bilişsel yeniden yapılandırma teknikleri tanıtılır. Problemleri devam ettiren düşünce ve inançlar belirlenir ve yeni bakış açıları ve fikirler geliştirmeyi amaçlayan çalışmalar başlar. Ek olarak, tedavinin bu aşamasında, ilişki problemleri, beden imajı, benlik saygısı problemleri ve duygu düzenleme gibi daha geniş kapsamlı endişelere değinilmektedir.

 Bakım ve Tekrarı Önleme Aşaması

 BDT'nin son aşaması, tetikleyicilerin azaltılması, nüksetmenin önlenmesi ve kaydedilen ilerlemenin sürdürülmesine odaklanır. BDT semptomların ortadan kaldırılmasına odaklanmış olsa da, tedavinin genel amacı hastaya sağlıklı ve doyurucu bir hayata dönüşlerini sağlamada yardımcı olmaktır. Bu nedenle, sıklıkla, semptomlar bir kez stabilize edildiğinde, tedavi, bireylerin bütünsel iyileşme ve duygusal iyiliğe doğru ilerlemelerine yardımcı olabilecek diğer endişe ve çatışma alanlarını içerecek şekilde genişleyecektir.

 Kişiselleştirilmiş Terapi Yöntemi

 BDT, her bir bireyin tedavisinin kişiselleştirildiği ve belirli ihtiyaçları karşılamak üzere uyarlandığı bir temel sağlar. Yeme bozuklukları için tercih edilen birinci tedavi hattı olan BDT'de tüm tedavi yöntemlerine ve bakım seviyelerine dahil edilir. Ek kişiselleştirilmiş hedefler ve özel terapi izleri, hastadan gelen belirli girdiler ve tedavi ekibinden bilgilendirilmiş geri bildirimler esas alınarak bütünleştirilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder